Pedagog Psikolog Peri Dilbaz: Dijital Oyunlar bazı insanlar için bağımlılığa dönüşebilir

Günümüzde dijital oyunlar, çocuklardan yetişkinlere kadar birçok kişinin ilgisini çeken eğlenceli ve çekici bir aktivite haline geldi. Ancak, bu oyunlar bazı insanlar için bağımlılığa dönüşebilir ve psikolojik sorunlara yol açabilir. Günümüzün dünyasında dijital oyunsuz olmaz . Dijital oyunlar, günümüzde birçok insanın boş zamanlarını değerlendirdiği popüler aktivitelerden biri oluğunu belirten Pedagog Psikolog Peri Dilbaz, özerlikle ileri de bazı psikolojik sorunların var olmaması için ebeveynleri uyardı.

ÇOCUĞUM ÇOK OYUN OYNUYOR

Pedagog Psikolog Peri Dilbaz Ebeveynlerin en büyük endişelerinden biri haline geldi çocuklarının çok oyun oynuyor olduğunu belirterek" Bana ebeveynler bu cümleyle geldiğinde onlara sorduğum 3 soru var. Bunlardan birincisi "acaba neden?" Her zaman şu cümleme dikkat çekerim, "Bana hiç bir çocuk gösteremezsiniz, anne babası evde yanında oyun oynarken, çocuğu tabletle oynamasın". Çocuklar aslında ebeveynleriyle birlikte vakit geçirmek ister ama ebeveynleriyle oynayamadığı için dijital oyunlara yönelirler. Eğer kendi kendine oynayabilen ve kendi kendini oyalayabilen bir çocuğunuz varsa, çok şanslısınız demektir. Ekran konusunda çocuk yetiştirmeye 1-0 önde başlamışsınız. Öte yandan çocuklarına sürekli etkinlik hazırlamaya çalışan ve çocuklarıyla farklı aktiviteler yapan ebeveynlere de saygım sonsuz. Harika bir iş yapıyorsunuz, lütfen yapmaya devam edin. Çocuklara en çok ne oynamak istersiniz diye sorduğumda çocuklar dijital oyunlardan ziyade fiziksel oyunları tercih etti. Gençlere de bugün sorsanız, "arkadaşlarla dışarıda basketbol oynamak mı yoksa evde dijital oyun oynamak mı?" diye ezici bir çoğunluğun dışarıyı ve arkadaşlarını tercih edeceklerini duyacaksınız. Yine "sosyal medyada arkadaşlarınla sohbet etmek mi, yoksa dışarıda bir kafede arkadaşlarınla oturup muhabbet etmek mi?" diye sorsanız birçoğu dışarıyı ve arkadaşlarını tercih eder."

EBEYEVNLER KENDİNİZE BAZI SORULAR SORUN

Bu konuda anne ve babalara seslenen Dilbaz" Çocuğumun ekrana daha az bakması için neler yapıyorum? Doğru sınır koyarak, çocuğumun dijital oyun oynamadığı zaman dilimlerinde "canının sıkılmasına" alan tanıyor muyum?" Ona gerçekten onu cezbedecek ve onun hoşuna gidecek bir etkinlik sundum mu? Onu keyifli vakit geçirebileceği, yeni beceriler öğrenebileceği, yeni arkadaşlarla sosyalleşebileceği bir kursa yazdırdım mı Onunla evde gün içerisinde yeterince kaliteli vakit geçiriyor muyum? Buradaki "kaliteli vakit"ten kastım ise, birlikte birbirinizin gözünün içine bakarak gerçekleştirdiğiniz (bu sohbet etmek bile olabilir) bir etkinlik var mı?

ÜÇÜNCÜSÜ "OYNAMADIĞI ZAMAN NE YAPIYOR?"

Belki de en önemli sorum da bu. Çocuğunuzun oyun oynamadığı, yani ekrana bakmadığı zamanlarda ne yaptığı çok önemli. Çocuğunuz sürekli bir ekran arayışı içerisindeyse bu sıkıntılı bir durumdur. Bir an önce ekransız yapabileceği etkinlikler bulmalı ve buna yönlendirmelisiniz. Çocuğunuzun sürekli ekrandan haz almasına dur demelisiniz yoksa çocuğunuzu gözlerinizin önünde bağımlılığa doğru gittiğine şahit olursunuz. Bu noktada da özellikle fiziksel etkinlikleri (yürüyüş, koşu gibi), spor etkinlikleri (futbol, basketbol, voleybol gibi), sanatsal etkinlikler (resim, müzik gibi) elbette tavsiye ediyorum. Bunlar haricinde çocuğunuzun ekran süresini azaltacak her türlü etkinlik (aile etkinlikleri, dışarıda vakit geçirme, misafirlikler, dernek faaliyetleri, sosyal sorumluluk projeleri gibi) önce çocuğunuzun sonra sizin hayat kalitenizin artması için iyi olacaktır. Şunu da unutmadan belirtmek isterim ki, teknolojiye bağımlı olmayan çocukları analiz ettiğimde, çocukların; Ebeveynleriyle aralarının iyi olduğu Ebeveynleriyle sık sık sohbet ettiği En azından bir kursa gittikleri Bir spor etkinliği yaptıkları ortaya çıkıyor. Bu özellikler sorumluluk sahibi, mutlu bir çocuk yetiştirmenin de ortak özellikleridir.

BAZI OYUNLAR ÇOCUKLARDA KUMAR ALIŞKANLIĞI YAPAR

Maalesef şunuda unutmamamız lazım bazı oyunlar çocuklarda kumar bağımlılığına yol açtığını belirten Dilbaz" Kumar oynama günlük hayatımızda giderek daha çok kabul gören bir davranış haline gelmektedir. Televizyonda at yarışı kanallarının varlığı, her gün oynanabilen loto türü oyunlar, bahis bayilerinin ardı arkasına açılması kumarı daha ulaşılabilir hale getirmiştir. Ülkemizde kumar işletmeleri yasaklanmasına rağmen bu tarz yerlerin varlığını sürdürmesi tam olarak engellenememiş, ek olarak internet üzerinden oynanan kumar hayatımıza girmiştir. Birçok yeni türüyle bizlere sunulan kumar sektörü her geçen gün büyümektedir. Çoğu insan için kumar oynama sosyal ve eğlendirici bir etkinlikken bazıları için yaşam kalitesini bozan, aile ilişkilerine, arkadaşlıklara ve kariyere zarar veren bir hastalıktır. Burada patolojik kumar oynamayı ve bu durumun aile içi şiddetle bağlantısını gözden geçirelim. Fakat bundan önce her kumar oynama davranışının bir alışkanlık ya da hastalık olarak nitelendirilemeyeceğini bilmek gerekir

KUMAR UYUŞTURUCU VE ALKOL BAĞIMLILIĞINI EŞLİK EDEBİLİR

Pedagog Psikolog Peri Dilbaz"Yapılan araştırmalar kumar oynayan kişilerde alkol ya da uyuşturucu bağımlılığının da eşlik edebildiğini göstermiştir. Patolojik kumar oynama bozukluğunun madde bağımlılıkları ile benzer özellikleri dikkat çekmektedir. Bazı araştırmalar patolojik kumarbazların yaklaşık yarısının alkol ya da başka bir maddeye bağımlı olduklarını ileri sürmektedir. Patolojik kumarda şu belirtiler görüldüğünde kumar oynama artık bir bağımlılık halini almış sayılır.



Haber Kaynak : SABAH.COM.TR

"Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır."